Yalnızca dört eğitim programı üzerine uzmanlaşmış özel eğitim merkezlerimiz Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı , Dil ve Konuşma Terapisi Destek Eğitim Programları, Otizm Spektrum Destek Programı, İşitme Yetersizliği Destek Programlarına sahiptir.
İçindekiler
Çocuklar konuşmayı öğrenirken başlarda sözcüklerin üretiminde hata yapabilirler. Bu hataların bir çoğu gelişimseldir ve zamanla düzelmesi, çocuğun konuşmasının anlaşılır olması beklenmektedir. Konuşma sesi bozuklukları “artikülasyon bozukluğu” veya “fonolojik bozukluk” olarak daha çok bilinmektedir.
Konuşma sesi bozukluğuna sahip çocukların anlaşılırlığı çok düşüktür. Çocuğun konuştuklarını sadece ailesi ve yakın çevresi anlayabilir.
Önerilen Yazı : Dil ve Konuşma Güçlüğü
Konuşma sesi bozukluğu nedeni belli olan veya olmayan şekillerde ortaya çıkabilir. Nedeni belli olmayan konuşma ses bozuklukları; artikülasyon ve fonolojik bozukluk, nedeni belli olan konuşma sesi bozuklukları da apraksi, dizartri, yarık damak-dudak (tavşan dudak), işitme kaybına bağlı konuşma sesi bozukluğudur.
Artikülasyon ve fonolojik bozukluğunun nedeni çoğunlukla bilinmemektedir. Genellikle aile öyküsünde bu bozukluğu yaşamış başka bireyler olduğu bilinmektedir.
Dizartri motor konuşma bozukluğudur. Dizartiye sahip kişilerde genelde sarhoş gibi konuşma gözlenebilir. Parkinson, serabral palsi bu bozukluğa neden olabilir.
Apraksi konuşmanın planlanması ile ilgili bozukluktur. Planlı, özellikle taklit gibi görevleri yerine getirmekte zorlanırlar. Afaziden sonra veya çocukluk çağında ortaya çıkabilir.
İşitme kaybı olan bireyler sesleri algılamada ve kodlamada yaşadıkları problem nedeniyle konuşma sesi bozukluğu yaşayabilirler.
Yapısal nedenlere bağlı konuşma bozukluğu yarık damak- dudak, orofasiyal yarıklar (ağız ve yüzdeki yarıklar) veya cerrahi müdahaleye bağlı oluşan konuşma sesi bozukluklarıdır. Bireye terapi planlanırken kulak burun boğaz, plastik cerrahi, nöroloji vs. gibi hekimlerle iş birliği içerisinde olunması önemlidir.
Artikülasyon (sesletim) bir harfin yani konuşma sesinin üretilmesine denir. Artikülasyon bozukluğuna sahip bireyler belirli konuşma seslerini üretemezler. Bu bireylerle terapi sürecinde bu seslerin üretilmesi çalışılmalıdır.
Toplumda en yaygın olarak görülen artikülasyon problemi ‘r’ sesinin üretilememesidir. ‘R’ sesi konuşma gelişiminde en son edinilen seslerdendir. Araştırmalarda ‘r’ sesinin üretimi için çocukta 5.5-6 yaşın beklenilmesi gerektiği bulunmuştur. Çocuk bu süre içerisinde ‘r’ sesi yerine ‘l’, ‘v’, ’y’, ’ğ’ gibi sesler kullanabilir ya da hiçbir şey kullanmayabilir. Erken dönemde ‘r’ sesi için doğrudan müdahaleler yerine fonolojik terapi yöntemleri, işitsel ayırt etme, sesi fark etme çalışmaları yapılabilir.
Bireyin konuşma gelişiminde olan hatalı üretimlerin düzelmemesi sonucu oluşur. Fonolojik bozukluk diyebilmek için çocuğun hedef sesi farklı bir konumda üretebiliyor olması gerekmektedir. Örneğin üç yaşındaki bir çocuğun kapı yerine tapı demesi normal gelişimi gösterir fakat dört yaşındaki bir çocuk hala kapı yerine tapı diyorsa ve ‘k’ sesini makas kelimesini üretirken doğru kullandıysa fonolojik bozukluk olarak adlandırılır.
Konuşma sesi bozukluğu tanısı için çocuklarda dil ve konuşma gelişimi ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca çocuklarda;
Aileler genellikle çocuğunun konuşmasının anlaşılır olmaması nedeniyle başvurmaktadır. Dil ve konuşma terapisti değerlendirmede;
Konuşma sesi bozukluklarında hekimler, yarık damak-dudak (tavşan dudak), işitme kaybı vb. durumlarda cerrahi müdahale veya farklı uygulamalar yapabilir. Yapılan bu uygulamalar, bazı çocuklar için gereklidir ve konuşma terapisinden sağlanacak faydayı arttırır.
Nedeni belli olmayan artikülasyon ve fonolojik bozuklukta cerrahi veya diğer müdahalelere gerek yoktur. Tek başına konuşma terapisi bu bozukluğu yaşayan kişilere faydalı olmaktadır. Kişinin konuşma anlaşılırlığı artmaktadır.
Halkımızda yaygın olarak görülen ‘dil bağı var bu nedenle konuşması anlaşılmıyor veya konuşmuyor ‘şeklinde olan kanılar yanlıştır. Dil bağı dili ağız tabanına yani çeneye bağlayan yapıya denir. Bu yapı herkeste farklı boyutlarda bulunmaktadır. Dil bağı çocuğun dilinin hareket etmesini (öne-yukarı) zorlaştırıyor konuşma seslerinin üretimini engelliyor ise cerrahi müdahale ile dil bağı kesilmelidir. Çoğunlukla ise dil bağı çocuğun konuşma seslerini üretmesine engel olmadığı için cerrahi müdahaleye gerek yoktur. Aileler çocuğunun konuşma gelişiminde, anlaşılırlığında problem olduğunu düşünüyor ise dil ve konuşma terapistinden değerlendirme talep etmelidir.
Dil tembelliği diye bahsedilen durumun bilimsel kaynaklarda karşılığı yoktur. Özellikle nedeni belli olmayan artikülasyon ve fonolojik bozuklukların terapisinde ise oral motor egzersiz (ağzını aç-kapa, dilini sağa-sola götür, yanaklarını şişir) yapılmasının terapilere faydası olmadığı kanıtlanmıştır. Artikülasyon terapileri çocuklar için uygundur, terapist ile eğlenceli hale çevrilebilir ve faydalıdır. Yapısal bozukluğa ( yarık damak – dudak ) ve işitme kaybına bağlı oluşan konuşma sesi bozukluklarında hekimlerden cerrahi müdahale veya farklı uygulamalar (enjeksiyon) ile destek alınabilir.
Konuşma sesi bozukluklarında terapilere bireyin yaşı, hataların çeşidi, eksik konuşma sesleri dikkate alınarak başlanır. Artikülasyon ve fonolojik temelli olan terapi yöntemleri mevcuttur. Terapilerde amaç bireyin konuşma anlaşılırlığını arttırmak ve hatalı ürettiği seslerin düzeltilip konuşmaya aktarılmasını sağlamaktır.
Terapilerde materyal olarak; ayna, hedef sese ait resimli kartlar, oyuncaklar, hikayeler kullanılmaktadır.
Konuşma sesi bozukluğuna sahip çocuklarda temel problem hatalı veya eksik üretimleri nedeniyle konuşmalarının anlaşılmamasıdır. Bunun sonucunda çocukta iletişim becerilerinde kısıtlamalar görülür. Bu probleme sahip çocuklar sosyal ve duygusal gelişimde problem yaşar. Konuşması anlaşılmadığı için daha çok sessiz kalmayı tercih edebilir veya hırçınlaşabilir. Konuşma sesi bozukluğuna sahip çocuklar ilk okula başladıklarında okuma-yazma öğrenmede problem yaşayabilir, bu da çocuğun akademik ve özgüven gelişimini olumsuz etkiler.
Çocuğunuzun konuşmasının anlaşılmadığını düşünüyorsanız dil ve konuşma terapistinden değerlendirme talep etmeniz gerekir.
Konuşma sesi bozukluklarında terapilere erken dönemde başlanılması bireyin akademik ve sosyal gelişiminin olumsuz yönde etkilenmemesini sağlar. İlerleyen yaşlarda yapılan terapilerde kişinin hatalı üretimlerinin düzeltilmesi zorken, çocukken bunların düzeltilmesi ve konuşmaya aktarılması daha kolaydır.
Özel Ankara Selvi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak Hacettepe Üniversitesi mezunu, tecrübeli dil ve konuşma terapisti kadromuz ile ücretsiz değerlendirme, MEB desteği ile ücretsiz terapiler, aile danışmanlığı ve servis hizmeti sağlamaktayız.
Ücretsiz değerlendirme ve servis talep edibilir, uzmanlarımızdan ücretsiz danışmanlık alabilir, karşılaştığınız problemleriniz için sizi arayabiliriz.