Yalnızca dört eğitim programı üzerine uzmanlaşmış özel eğitim merkezlerimiz Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı , Dil ve Konuşma Terapisi Destek Eğitim Programları, Otizm Spektrum Destek Programı, İşitme Yetersizliği Destek Programlarına sahiptir.
Kekemelik;
gibi konuşma akıcılığını bozan durumlarla kendini gösterir.
Bunlara ek olarak kekemeliği olan bireylerde konuşma sırasında göz kırpma, başı geriye atma, elleri ayakları sallama gibi davranışlar gözlenmektedir. Bazı kekemeliği olan bireylerde ise kekeleyeceği sözcükleri değiştirme, harf ekleme ya da konuşmadan kaçınma davranışları da gözlenmektedir.
Kekemelik bireyin iletişim problemi yaşamasına neden olmaktadır. Kekemeliği olan bireyler akademik ortamlarda, akran iletişiminde problemler yaşayabilmektedir.
Kekemeliğin şiddeti her bireyde farklılık gösterebilir ve bireyler üzerindeki etkisi de kişiden kişiye konuşma tecrübelerine göre farklılık gösterebilmektedir. Kekemelikten etkilenme durumu; kişinin mizacı, ebeveynlerin desteği ve kekemeliğe bakış açısı, akran ilişkileri, kekemeliği ile ilgili aldığı terapi ve terapisti ile olan ilişkisine göre değişiklik gösterir.
Önerilen Yazı : Dil ve Konuşma Güçlüğü
İçindekiler
Kekemelik edinilmiş ve gelişimsel kekemelik olarak iki alt başlık altında toplanmaktadır. Edinilmiş kekemelik toplumda çok az miktarda nörojenik ve psikojenik nedenlerle görülür.
Nörojenik kekemelik beyindeki lezyonlar, inme, travmatik beyin hasarı, kafa travmaları veya parkinson gibi hastalıklar sonucunda görülür.
Psikojenik kekemelik yetişkinlerde görülen psikolojik travmalar sonucunda stres ve kaygı seviyesinin artması ile oluşmaktadır. Stresi veya kaygıyı oluşturan durumlar ortadan kalktığında kişinin konuşması akıcı hale gelmektedir.
Gelişimsel kekemelik en yaygın görülen kekemelik çeşididir. Çoğunlukla okul öncesi dönemde ortaya çıkmaktadır. Kişinin ilerleyen yaşlarında da devam etmektedir.
Çocuklarda 2-4 yaş arasında ortaya çıkmaktadır ve bu yaş grubunda görülme sıklığı %5’dir. Bu dönemde kekemelik yaşayan çocukların %75’i kendiliğinden düzelme göstermektedir. Kendiliğinden iyileşme durumu, kekemelik başladıktan itibaren 3 yıl kadar sürebilir ancak zaman geçtikçe gerçekleşmeyen iyileşme kekemeliğin kalıcılığı için bir uyarıdır. 8 yaşından sonra kekemeliğin kendiliğinden geçme ihtimali oldukça düşüktür. Yetişkin bireylerde kekemelik %1-2 oranında görülmektedir. Kekemeliğin erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre 4 kat fazladır.
Kekemeliğin kendiliğinden iyileşmesinde etkili faktörler;
Kalıcı kekemelik için risk faktörleri;
Kekemeliğin neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte dil ve konuşma uzmanları çok bileşenli nedenler faktörüne odaklanmışlardır. Bu bağlamda kekemelik her bireyde farklı etmenlerin birleşimi ile ortaya çıkan her bireyde farklı şekilde gözlenen tablolardan oluşmaktadır. Uzmanlar kekemeliğin; bilişsel, fiziksel, dil gelişimi, duygusal ve sosyal bileşenlerin arasındaki etkileşimleri temel alarak çok boyutlu incelenmesi gerektiğini düşünmektedir.
Halk arasında korkudan, kekemeliği olan kişiyi taklit etmekten veya kekemeliği olan bireyle aynı ortamda bulunmaktan kekemeliğin kapılacağına dair yanlış kanılar bulunmaktadır. Araştırmalar yukarıda bahsedilen durumların kekemeliğin nedeni olmadığını kanıtlamıştır.
Kekemeliği olan bireyler değerlendirilirken, çocuklar aile ile birlikte; yetişkinler ise tek başına değerlendirmeye alınır. Değerlendirmelerde kekemelik şiddeti bireyin spontan konuşma sırasında takıldığı kelimelerin sayılması ile hesaplanmaktadır. Okuma bilen bireylerde ise okuma sırasında takılmalarda sayılarak kekemelik şiddeti belirlenmektedir. Kekemeliğin şiddeti belirlenirken ayrıca bireyin ikincil davranışları da dikkatli bir şekilde gözlenmeli ve davranışların sıklığı belirlenmelidir.
Kekemeliğin konuşma sırasında takılmalar, bloklar veya uzatma şeklinde görülmesi, ikincil davranışlar kolaylıkla gözlenen durumlardır. Kekemeliği olan bireylerde değerlendirme yapılırken esas olan kekemeliğe karşı bireyin kendisinin, ailesinin ve sosyal çevresindeki kişilerin gösterdiği tepkiler, bu durumla ilgili düşünceleri öğrenilmelidir.
Dil ve konuşma terapisti değerlendirme sırasında aşağıdaki durumları sorgulamaktadır:
Yukarıdaki koşullara ve konuşma sırasında gözlenen takılmalara bakılarak kekemelik tanısı konulmaktadır.
Kekemeliği geçirebilecek; ilaç, cerrahi müdahale, alternatif tıp gibi yöntemler mevcut değildir! Böyle uygulamalar olduğunu söyleyen merkezlere de inanmayınız. Kekemelik sadece dil ve konuşma terapistleri tarafından uygulanan kanıta dayalı kekemelik terapi yöntemleri ile kontrol altına alınabilir. Bu terapiler uygulanırken bazı durumlarda psikologlardan yardım alınması gerekebilir.
Günümüzde ‘15 günde kekemeliğe son’ sloganı ile açılan bir çok yetkisiz merkez mevcuttur fakat bu merkezlerde uygulanan terapiler kanıta dayalı olan ve iyileşme sağlayan terapiler değildir.
Kekemelik terapileri dil ve konuşma terapistleri tarafından güncel bilimsel veriler ışığında kanıta dayalı uygulamalar ile bireye özgü bir şekilde yapılmalıdır. Terapi okul öncesi, okul çağı ve yetişkinlerde farklı bir şekilde uygulanmaktadır.
Kekemelik terapilerinde fayda görmeyi arttıran faktörler vardır. Bunlar ;
Bu dönemde yapılan terapiler çocuğun ve ailenin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmalıdır. Terapilerde ebeveyn merkezli ve çocuk merkezli uygulanan yöntemlerin birlikte kullanılması ve çocuğun konuşmasına dair olumsuz duygular geliştirmesini önlemek oldukça önemlidir. Kekemeliği olan çocuklarda kekemeliğe doğrudan veya dolaylı terapiler yapılması, ailenin de terapilere katılması ile terapilerin faydası artmaktadır.
Okul çağında uygulanan müdahalelerde bireyin konuşurken ortaya çıkan takılmalar ve ikincil davranışlarının yanı sıra, bireyin dil gelişimine, okul ve arkadaş ortamlarında yaşadığı güçlüklere, konuşma bozukluğundan kaynaklı duygu ve düşüncelerine müdahale etmek gereklidir. Kekemelik terapilerindeki temel amaç bireyin kendi konuşmasını kontrol etmeyi öğrenebilmesidir.
Bu doğrultuda ilk olarak bireyin ve ailesinin kekemeliğin farkına varması, kekemeliği kabullenmesi ve değiştirmek için adım atması gereklidir. Bu dönemdeki çocuklar kekelediğinde karşı tarafın tepkilerinden etkilenmektedir. Bu şekilde yaşanan tecrübeler ise bireyde konuşma için olumsuz duygular oluşturmaktadır. Terapilerde sadece akıcı konuşmayı sağlamak için kullanılan teknikler bu sebeple yetersiz kalmaktadır. Bu dönemde yapılan terapilerde ailenin, öğretmenlerin, arkadaşların ve bireyin sosyal çevresinin bilinçlenmesi, halkımızın kekemeliği olan bireye karşı düşüncelerinin değiştirilmesi önemlidir.
Yetişkin kekemelik terapisinde, terapist; bireyin yaşı, cinsiyeti, sosyal ve akademik kimliği, kişisel özellikleri, iletişimsel amaçları gibi faktörleri belirleyerek bireye özgü, kanıta dayalı terapi uygulamalarını kullanır. Bu dönem terapi içeriğinde duygulara önemli bir yer verilmektedir. Konuşma veya konuşmaya bağlı ortaya çıkan olumsuz duygu ve düşüncelerin değiştirilmesi çalışılır. Kekemeliği olan bireyin konuşmadan kaçınma davranışı varsa bu durum üzerinde çalışılır. Ergen ve yetişkinlerin terapiye olan isteği terapiden alınabilecek maksimum fayda için çok önemlidir. Yetişkinler genellikle kekemelik anlarının farkındadırlar ve gerçekleşmeden önce nerede takılacaklarını da bilirler. Konuşmanın akıcılığını arttırmak için bu anlarda uygulanan teknikler kullanılır.
Son olarak yetişkin bireyler terapilerde öğrendiği kontrollü akıcılığı terapi dışındaki ortamlarda da kullanmaya çalışarak bireyin tüm konuşma ortamlarına genellenmesi amaçlanmaktadır. Terapilerde sağlanan ilerlemenin uzun vadeli olabilmesi için bireyin kendi kendinin terapisti olmayı öğrenmesi gerekmektedir. Terapi sürecinde ve sonrasında bireyin grup terapileri alması veya bu durumda bulunan diğer kişilerle görüşmesi de faydalı olabilir.
Kekemeliği olan bireyler konuşma ile ilgili yaşadığı bu bozukluğun çok küçük yaştan itibaren farkında olurlar ve ailenin konuşmalarına karşı verdiği tepkiler, konuşmadan kaçınmaya, konuşmaya karşı isteksizliğe ve kekemelik şiddetinin artışına neden olabilir. Kekemeliği olan bir çocuğunuz varsa terapistinizden iletişimi destekleyen, uygun iletişim ortamları oluşturmayı öğreniniz. Çocuğunuza bu durum karşısında anlayışlı ve sabırlı davranmanız gerektiğini bilmelisiniz. Terapistinizin uyguladığı yöntemleri evde terapistinizin belirttiği şekilde uygulayınız.
Kekemelik çoğu bilimsel makalelerde ve kitaplarda buzdağı metaforu ile açıklanmaktadır. Konuşma sırasında gerçekleşen takılmalar, uzatmalar, tekrarlar ve ikincil davranışlar kekemeliğin gözlenebilen küçük bir kısmıdır. Kekemelikte kişileri zorlayan bu buzdağının altında ortaya çıkan suçluluk, üzüntü , kızgınlık, utanç gibi duygulardır. Bu duygu ve düşüncelerin ortaya çıkması kekemelik terapilerinde zorlayıcı olmaktadır. Bu nedenle eğer çocuğunuzda kekemelik olduğunu düşünüyorsanız, mümkün olan en kısa sürede terapilere başlamalısınız. Terapileri verecek kişinin dil ve konuşma terapisti olmasına dikkat ediniz.
Özel Ankara Selvi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak Hacettepe Üniversitesi mezunu, tecrübeli dil ve konuşma terapisti kadromuz ile ücretsiz değerlendirme, MEB desteği ile ücretsiz terapiler, aile danışmanlığı ve servis hizmeti sağlamaktayız.
Ücretsiz değerlendirme ve servis talep edibilir, uzmanlarımızdan ücretsiz danışmanlık alabilir, karşılaştığınız problemleriniz için sizi arayabiliriz.